Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) son verilerine göre, küresel gıda fiyatlarının Mayıs ayından bu yana iki yılın en düşük seviyesine gerilediği açıklaması Türkiye’de gıda fiyatlarına pek yansımadı.
Kronik enflasyon sorunları nedeniyle Türkiye, gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülkelerden biri olmaya devam ediyor. Dünya Bankası’nın Nisan ayı gıda enflasyonu verilerinde adından söz ettiren Türkiye, bu yıl Nisan ayında gıda enflasyonunda dünyada sekizinci sırada yer aldı.
Dünya Bankası’nın Gıda Güvenliği Raporu’na göre yıllık tüketici fiyat artışlarında Lübnan yüzde 352 artışla ilk sırada yer aldı. Gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ikinci ülke Arjantin, üçüncüsü ise Zimbabwe oldu.
Raporda, her iki ülkede de tüketici fiyatlarının geçen yıl yüzde 100’den fazla arttığı belirtildi. İlk 10’da yer alan diğer ülkeler ise şöyle: İran, Surinam, Mısır, Ruanda, Türkiye, Laos ve Sierra Leone olarak kayıtlara geçti.
Dünyanın gıda enflasyonu en yüksek 10 ülkesi arasında uzun süredir yer alan Türkiye, Mart ayında listede beşinci sırada yer almıştı.
Türkiye’deki Gıda Enflasyonu Nasıl Düşürülebilir
Türkiye’de gıda enflasyonu, son yıllarda ekonomik istikrarsızlıklar, iklim değişikliği, arz-talep dengesizlikleri ve diğer faktörler nedeniyle ciddi bir sorun haline gelmiştir. Yüksek gıda fiyatları, tüketicilerin satın alma gücünü zorlamakta ve genel yaşam maliyetini artırmaktadır. Bu nedenle, gıda enflasyonunun düşürülmesi için çeşitli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Tarım politikalarından ticaret engellerinin kaldırılmasına, gıda israfının azaltılmasından iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar bir dizi strateji, daha sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturmayı hedeflemektedir.
- Tarım politikalarının gözden geçirilmesi: Tarım sektörünü destekleyen politikaların oluşturulması ve uygulanması gıda arzını artırabilir. Çiftçilere teknik destek sağlamak, tarım arazilerinin verimliliğini artırmak için modern tarım yöntemlerini teşvik etmek, gübre ve sulama sistemleri gibi tarımsal altyapıyı geliştirmek bu noktada önemli adımlar olabilir.
- Ticaret engellerinin kaldırılması: Gıda üretimi yapan ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları yapmak veya mevcut anlaşmaları güçlendirmek, gıda ürünlerinin ithalatını kolaylaştırabilir. Rekabetin artmasıyla birlikte fiyatlar da düşebilir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, yerli üreticilerin korunması ve adil rekabetin sağlanmasıdır.
- Gıda israfının azaltılması: Gıda israfı, hem ekonomik hem de çevresel bir sorundur. Gıda üretim, işleme, dağıtım ve tüketim aşamalarında israfın azaltılması için tedbirler alınabilir. İyi tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, gıda ambalajlama ve depolama tekniklerinin iyileştirilmesi, tüketici bilincinin artırılması gibi adımlar gıda israfını azaltabilir.
- İklim değişikliğiyle mücadele: İklim değişikliği tarım sektörünü olumsuz etkileyebilir ve gıda fiyatlarını artırabilir. Bu nedenle, sürdürülebilir tarım yöntemlerinin teşvik edilmesi, su kaynaklarının etkin kullanımı, su tasarrufu için sulama sistemlerinin geliştirilmesi gibi iklim değişikliğiyle mücadele önlemleri alınmalıdır.
- Tarım sigortalarının yaygınlaştırılması: Tarım sigortaları çiftçileri doğal afetler veya diğer risklerden koruyarak üretimlerini güvence altına alır. Bu da çiftçilerin risk almalarını teşvik edebilir ve üretim miktarını artırabilir.
- Piyasa denetimi ve rekabet politikalarının güçlendirilmesi: Gıda piyasalarında rekabeti teşvik etmek, tekelleşmeyi önlemek ve fiyat dalgalanmalarını kontrol altında tutmak için piyasa denetimi ve rekabet politikalarının etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
- Eğitim ve araştırmaya yatırım yapılması: Tarım sektöründe eğitim ve araştırmaya yönelik yatırımlar yapmak, yeni tarım teknolojilerinin geliştirilmesine ve verimliliğin artmasına katkı sağlayabilir. Tarım eğitimi veren kurumlar ve araştırma merkezlerinin desteklenmesi, tarım sektöründe kalifiye iş gücünün yetişmesini sağlayabilir.
- Lojistik ve dağıtım altyapısının geliştirilmesi: Gıda üreticileri ile tüketiciler arasındaki lojistik ve dağıtım süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi, maliyetleri düşürebilir. Ulaşım altyapısının iyileştirilmesi, depolama ve soğuk zincir sistemlerinin güçlendirilmesi, gıda ürünlerinin tüketiciye daha hızlı ve uygun fiyatlarla ulaşmasını sağlayabilir.
- Gıda güvenliğini sağlama: Gıda üretimi, işleme ve dağıtım aşamalarında gıda güvenliği standartlarının sıkı bir şekilde uygulanması önemlidir. Hijyenik koşulların sağlanması, denetimlerin etkin bir şekilde yapılması ve gıda ürünlerinin kalitesinin ve güvenilirliğinin sağlanması, tüketici güvenini artırabilir ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların önüne geçebilir.
- Tüketici bilincinin artırılması: Tüketicilerin gıda üretimi, israfı, kalite ve güvenlik konularında bilinçlenmeleri, doğru ve sürdürülebilir gıda seçimlerini yapmalarını sağlayabilir. Gıda etiketlerinin açık ve anlaşılır olması, gıda tüketimi konusunda doğru bilgilendirme kampanyalarının yapılması ve tüketici dernekleri aracılığıyla tüketicinin haklarının korunması bu konuda önemli adımlardır.
Tüm bu önlemlerin uygulanması için kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği önemlidir. Tarım sektörüne yapılan yatırımların artırılması, teknolojik ve yenilikçi çözümlerin kullanılması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, Türkiye’deki gıda enflasyonunu düşürme çabalarını destekleyebilir.